“Nice yüzbin göze gelen huri suretmiş aşikâr;
Kendi hüsnüne, yine kendisi olmuş talepkâr.”
Laedri
Bir Yusuf Masalı, zaten çetrefil olan İsmet Özel şiiri içinden en çetrefil olanı. Ancak hemen belirtelim ki, eserin bu özelliği, onunla yüzyüze gelen okur katında tam tersi bir etki yaratarak tebarüz etti. İki yıl önce yayımlanan kitap üzerine yazılanların çoğu, promosyon ve anti-propaganda ağırlıklı sığ tanıtım yazılarının dolaylarında oluşan eleştiri ortamınının ürünlerini aratacak cinsten, yazın dışı psikolojik etkilerin, görülerin itkisiyle kaleme alınan yalınkat yazılardı. Şairin yeniden yaratım süreci içinde konu maddesi üzerindeki deformasyonları, yeni yaratımları; kurgusal yapıda masal anlatıcının kendini konumlandırışı ve bu bağlamda oluşan anlatım teknikleri; masal anlatıcının konu maddesiyle, masal kahramanlarıyla ve dinleyicilerle arasındaki bağ; kahramanların kendi başlarına taşıdıkları simgesel anlam; masal anlatıcının içinde duyumsadığı ve fakat trajediden kaçışla karşılığını verdiği “daemonic yanı” ve nihayet Bir Yusuf Masalı’nın İ. Özel’in yaşam-şiir serüveninde ve Türk şiirinin kendine has seyrinde nereye denk düştüğü üzerinde durulmadı. Denilebilir ki eserin yaratıcısı açısından çetrefil yanı, okur üzerinde “her güne bir masal” tesiri yaptı.
Okumaya devam et