Allen Ginsberg’in uluyan
turnasına sıkılmış kurşuna sövgüdür
I.
Göreydim ben de kuşağımın en işlek beyinlerinin hiç değilse
çılgınlıkla yıkıldığını, histerik ve çıplak ve açlıktan geberdiğini
Geceyi inanılmış bir sevgilinin kapısında bekleyip geniş paçalı pantolonlarla
karını kürüdüğünü damı topraktan saklandığı yoksul taş evin
üstelik siyah beyaz saksağan reno 12’nin hoparlöründen gizlenip
resmi hizmete mahsus giyimli polisten kırmızı bültenle kaçarken
pasaportu şubede aldıracak bir sevgili bulamayıp
ama noter onaylı sureti gereksiz sayabildiğini
göreydim anarak yaşayaydım anlatarak değil sade sessiz anarak
yahya kemal seveydim yıllar sonra, yazmış çünkü leyla’yı
yazmış, bir tek kez bile yaşamışsa sevdayı
yeter, demiş ertesini insan geçirsin anarak
göreydim de tek görülmeyeydim adım gazeteciye çıkmayaydı
köşe yazarı cumhuriyetine dönen şu türkiye’de
göreydim de görülsem o da gam değildi
görmeyle boğalardı tek beni de
göreydim çağımdan çıkmış birkaç akrep yazgısının etrafında dönen
birkaç dağ keçisi sütünü sağdırmayan toprağa damlatan
birkaç kara sığır memeleri kıt sütünden çekile çekile pespembe
birkaç camız yoğurtları tepsi tokuşturur
birkaç iti hayalarından ısırıp bırakan tekir kurdu
birkaç Alpay öncesi necmiye, sandalcı defne. Okumaya devam et